11 Mart 2015 Çarşamba

Sahibim Hayat: Bir Ağustos Böceği Şarkısı



Bir sokak kedisiyle birlikte, onun yatağında uyuyup uyanmış, kendini suçlu hisseden kirli bir ihtiyardır hayat.

Ağaran kirli saçlarında, sahip olduğu insanın sırlarını taşır ve başka bir insanın sırlarına doğru yol alarak sessizce ellerimden uzaklaşır.

Benim sahibim hayat, bir sokak kedisine sığınmış, yalnız ve çaresiz, uzak bir sokak lambasının ışığıyla ısınmaya çalışırken, ben tüm dünyanın merkezinde sanıyorum kendimi. Bir deprem gibiyim diyorum; şiddetimle şehirleri yıkabilirim.

Bir sokak kedisi beni dikkatle izleyip gülüyor, dişlerinde yastık izi..





Ben uzayıp giden aynamda, boyumdan büyük şiirler döşenirken, sahibim hayat; bir sokak kedisinin sıcaklığına muhtaç.


Sahip olduğum hayat, ellerimde. Her sabah uyandığım dünyamda kum saatim, güneşimin gölgesi.. Her sabah aynı güne uyanıp bir ömür bitirebilen bir canlı türüyüm. Yıllarca bir karıncanın ağustos böceğinden daha çalışkan olmasını örnek bir davranış kabul eden bir neslin çocuğuyum. Hiç kimse söylemedi bana, kimi türleri için 17 yıl toprak altında kalıp yeryüzüne çıktıktan sonra sadece üç hafta ömürleri olduğunu. Yani yıllarca toprak altında bekledikten sonra, türünün devamı için yaşayabileceği sadece üç hafta. Bence en güzel şarkıları söylemeyi hak ediyor kendileri. 



Karıncaya gelince, benim karıncanın çalışmasını aşağılamak gibi bir kaygım ve çabam yok. Sadece ağustos böceği gibi, evrenin değişik yerlerinde değişik zaman ölçümlerine, boyutlarına göre, evrenin ömrüne kıyasla üç hafta bile sayılmayacak bir süredir yeryüzünde yaşayan insanın, bunun milyarda, katrilyonda biri kadar bir zamanda yeryüzüne gelen benim, yaşamaktan ne anladığım, yaşamaktan ne kadar çok korktuğum.

Sahibim hayat mı, ben mi hayatın sahibiyim? Kendimi ağustos böceği sanırken, karınca gibi çalışıp ölüp gitmeyi öğrenmişim. Kendi türümüze, aslında kâinatın ve zamanın sahibi olduğumuzu öğretip birer karıncaya benzetiyoruz. 

Bir çığlık bu, dinleyin beni, ağustos böceğiyim ben. Karınca olmamı gerektirecek kadar kalmayacağım zamanda.


Sahibimiz hayat, bir kedinin koynunda pireleniyor, üşüyor geceleri. 

Çaresiz geçiyoruz zamandan. Söylemeye utandığımız şarkılar susuyor..





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SEKİZ SATIR (Şiir)

Birinci satırı daha şimdiden harcadım. Günbatımına benzeyen gözleriyle çocuklar, Farkında olmadan herkesin unuttuğu bir antik Roma şa...