Gecenin yirmi beşi
babasıyla gelmiş ve uykum kapı dışarı.
Sus yoksa göğsünde yangın çıkacak
sus yoksa uykum kaçacak.
Kıraç olacak tabi seni vuran mermi de
domdom kurşunu olmalı seni vuran gecenin ikisinde
sus da dinle, ölüm değil ki bu,
aşk da,
aşk da ölümle bir işte.
Bir karanlık ıkınıyor üzerimizde
bir gözyaşı üşüyor
senin ellerinde gecenin mavi noktaları
pembe sonra gökte ay, yılbaşı
Bir uyusam, kafama sıksan ya da.
23 Aralık 2015 Çarşamba
14 Kasım 2015 Cumartesi
Bir Şiirden Kovuldum
Her yerden kovulabilir insan
Evden örneğin
İşten
Yoldan bile kovulabilir
Yürünmesi yasak
Bir şiirden kovulmak kadar
acı verir mi hiç biri?
Şiir saklanmak içindir çünkü
Düzyazıdan
düz-yazıdan
yaz(g)ıdan.
Saklanacağı yerden kovulmuşsa insan
durulmaz acıdan.
Bir şiirden kovuldum!
Evden örneğin
İşten
Yoldan bile kovulabilir
Yürünmesi yasak
Bir şiirden kovulmak kadar
acı verir mi hiç biri?
Şiir saklanmak içindir çünkü
Düzyazıdan
düz-yazıdan
yaz(g)ıdan.
Saklanacağı yerden kovulmuşsa insan
durulmaz acıdan.
Bir şiirden kovuldum!
3 Ekim 2015 Cumartesi
Yalnızlık
Yalnızlık, acı çeken bir şehir...
Sokağında yürüdüğüm şehrin serçeleri yok
Gölgesi çalınmış bir salkımsöğüt üşüyor
Bir kediye boyun büküyor bekçi köpeği.
Bir kediye boyun büküyor bekçi köpeği.
Şakağından çalsalar çarpıntılarını haberin yok
Senin saçların esrik, senin gölgen başkasına benziyor
Bir kadının ayaklarına sürüyorlar geceyi.
Senin saçların esrik, senin gölgen başkasına benziyor
Bir kadının ayaklarına sürüyorlar geceyi.
30 Mayıs 2015 Cumartesi
Uykusuz Geceye Şiir
Kırgın baykuşların gülümsemesi
Uykusuz bir gecenin sabahında
sessizce bir dala konuvermiştir.
Bir gerilla sızmıştır gizlice
Gözyaşlarının tuzu,
Gülüşün ölüm güzelliğinde.
Bir duman bürür açık denizi
Bir uskumrunun sessizliğinde
Gemiler karaya vuruvermiştir.
Solgun bir mayıs akşamı yalnız
Dilinde Sanskrikçe şarkılar
ve sen bunun farkında değilsindir.
Sabah oluvermiştir.
Hangi Dili Öğrensem (Şiir)
Uzaktın
Niye yanmayacaktım
Sustum
Sustuğumda gülüyordun
Ağlar mıydın?
Kör oldum
Seni görmeye
Lal oldum
Seni seviyorum demeye
ve topalken
sana gelmeye
Gelmeyecek miydin?
Nasıl anlatılır bu ağır özlem
Nereye koymalı hangi kelimeyi
Hangi yağmur vurmalı
yüreğimin kuraklığını
Yağmayacak mıydın?
Hangi kelimeyle özler
Bir Eskimo güneşi
Ne mırıldanır
Çölde bir kum tanesi
Dört mevsimi olan bir ülkedeyim
Kelime yok burada
Özlemi anlatmaya!
Gelsen şimdi
Sana dokunmaya
Elim mi var
Ne desem biraz eksik
Ağlasam, kaldı mı gözyaşlarım
Aç mıyım
Çıplak mıyım
Özleminle ört beni!
Seni Özledim Sevgilim (Şiir)
Seni özledim sevgilim
artık hakim olamadığım
gözyaşlarım var
sırılsıklam yastığım.
Seni özledim sevgilim
avucumda kor ateş
göğsümde yoğun duman
söylemeye korktuğum şarkılarım var.
Seni özledim sevgilim
artık kendime öfkem
kuşlara kıskançlığım
sana özlemim var.
Seni özledim şimdi
başka birşey yok!
27 Ağustos/Balıkesir
artık hakim olamadığım
gözyaşlarım var
sırılsıklam yastığım.
Seni özledim sevgilim
avucumda kor ateş
göğsümde yoğun duman
söylemeye korktuğum şarkılarım var.
Seni özledim sevgilim
artık kendime öfkem
kuşlara kıskançlığım
sana özlemim var.
Seni özledim şimdi
başka birşey yok!
27 Ağustos/Balıkesir
Yangın (Şiir)
Yangın
Doğdum
Adını okudu kulağıma
Bağıra bağıra kalın sesli bir imam
Ona mı inansam bu yalnızlığa mı
Yanımda kalman emredildi
Sen gittin!
Bütün günahlarınım şimdi
Büyük günahların
Yandığın en büyük yangın, cehennem
Kulağımda kalın sesli bir imam
Kulağımda adın
Ben sende günah.
Gittin yaktın kendini benle
Ateşinde odun, ateşinde kül
Yalnızlığımda cehennem oldum yaktım
Yandım
Sen gittin!
Hergün bir tepeye çıkıp adını bağırdılar
Sen gittin
Hergün içimde bir yere adını yazdılar
Bilmediğim bir alfabeyle
Sen sildin
Hergün, hergün adını kazdılar çivilerle
Yüreğime bir bıçak gibi gittin
Bir bıçak gibi sildin!
Geriye derin yara
Doğduğumda söylenen koca bir yalan
Koca adam, çirkin bir ses ve adın
Gittin
Yandım
Yaktım seni kendimle!
29/03/2005
Salı, haseki istanbul
Saat:23,10
Sinan Albayrakoğlu
Uyuyan Şehir (Şiir)
Uyuyan Şehir
Kuşlarım ağarıyor ağlamaktan
salkımsaçak gökyüzü devrilirken üstüme
sularında eriyen bir şehrin
parmağını ısırıyorum.
Karış karış kaybolduğum ey şehir!
Üstüne büyük geliyor gökyüzü
ve memenden akan süt
onca gemilerin geçtiği
soluğumu ıslatıyor geceleri!
Işıklarında yanıyorsun
üstünden inen kalkan kuş taklidi çelikler
saçların ağarıyor ey şehir
kuşlarım gibi
kimse bunun farkında değil!
Ben oturmuş bir köşede
yastıklarımı bilerken
karanlık bir liman saplanıyor
göğsündeki yaraya
ağlama dur ağlama
bitmedi daha!
Kırık parmaklarından kan sızıyor
üzerinden geçiyor her gün binlercesi
apışaran kanıyor
görmüyorsun acılarını
koşturduğun öpücük yalan
aslolan memelerinden akan kan!
Adı kitaplara tarih olmuş
artık uyan!
Sinan Albayrakoğlu
Şimdi Uzaklardasın (Şiir)
Şimdi Uzaklardasın
Şimdi uzaklardasın ve bir gölge kırılıyor göğsümde
bir donanma ağır aksak ve soğuk
yüzlerce bomba, binlerce mermi, hepsi içimde
şimdi uzaklardasın ve bu denizin tuzu yok.
Paslanmış asma kilidi, bu yürek benim
fırtınaya sığınıyor içimdeki deli
gözlerim kör,kulaklarım sağır,bu gözyaşları benim
şimdi uzaklardasın ve yok ellerim.
Sinan Albayrakoğlu
Sır (Şiir)
Sır
|
Ölü Peşmerge (Şiir)
Ölü Peşmerge
|
Mutluluk Korkusu
Mutluluk Korkusu
|
Mevsim Normalleri (Şiir)
Mevsim Normalleri
|
Karınca Duası (Şiir)
Karınca Duası
|
Hacıyatmaz (Şiir)
Hacıyatmaz
|
Gibi (Şiir)
Gibi
|
Elif (Şiir)
Elif
|
Düşlerin Çocuk (Şiir)
Düşlerin Çocuk
|
Ben Uyurken (Şiir)
Ben Uyurken
|
Dipnot :
Ben Şairsem
|
Aşk (Şiir)
Aşk
|
Anneme Mektup (Şiir)
Anneme Mektup
|
İstanbul (Şiir)
Acil İstanbul
|
Rüya (Şiir)
Rüya
|
İlkbahar (Şiir)
İlkbahar
Küçük bir çocuğun avuçlarından çaldıkların, ellerinde.
Kendi çocukluğunun.
Geriye matematiğin hesaplayamayacağı acılar.
Sana ölümden bahseden şiirlerden korkardın
ve hiçbir şiir sana yazılmamışken
sen kendini şiir sanırdın.
Geçti zaman
ellerinden derin yaralar akıyor
Elmacık kemiklerinden sızıyor güneş
Yine de aydınlık yüzün.
Senin gözlerin buruşuk bir yaz
ve kalbinin sesinde uyuyor martılar
Yine de her yer aydınlık
Saçlarından akıyor zaman.
Sen bana baktığında her şey.
Gülümsüyor bir duvar
Elmacık kemiklerin kanıyor ışıl ışıl
ilkbahar.
11.01.2015
26 Mayıs 2015 Salı
Delirme Belirtileri ve Uyanış
1. Gün
Çık aklımdan, çık!
Sabah sabah,
Güneş yiyerek kahvaltı yapmak nedir.
Deli mi ne!
2. Gün
Bugün bayram dedi.
Sıcak soluğuna tutundum
Salıncak gibi
Bir ömür sanki.
Delisin sen dedi.
Delisin...
3. Gün
Ayalarına değmişim
Gözlerimin ucuyla
Canı yanmış.
Oysa karanlıktır bakışlarım
Acıdır: yalnızlıktan.
4. Gün
Çıkmıyor aklımdan!
Güneşin doğuşu
Gökyüzünün kızılı ve mavisi
Soğukmuş ve üşürmüş.
Bir öpücük ısıtırmış ancak.
Günaha sokacak beni
Deli!
5. Gün
Çık aklımdan çık,
Ben oruçluyum bugün
Normal insan gibi yemeli, içmeliyim!
Rüzgara tuz ekmek bozar orucu.
Deli mi ne!
6. Gün
Çık aklımdan diyorum
Yemekten sonra biraz,
Tatlı yanlarından içelim diyor zamanın.
Dudakları yanacak haberi yok.
7. Gün : Uyanış
Bütün platonik aşklar,
güzel şarkılar yüzünden!
Çanakkale, İlkbahar
Çık aklımdan, çık!
Sabah sabah,
Güneş yiyerek kahvaltı yapmak nedir.
Deli mi ne!
2. Gün
Bugün bayram dedi.
Sıcak soluğuna tutundum
Salıncak gibi
Bir ömür sanki.
Delisin sen dedi.
Delisin...
3. Gün
Ayalarına değmişim
Gözlerimin ucuyla
Canı yanmış.
Oysa karanlıktır bakışlarım
Acıdır: yalnızlıktan.
4. Gün
Çıkmıyor aklımdan!
Güneşin doğuşu
Gökyüzünün kızılı ve mavisi
Soğukmuş ve üşürmüş.
Bir öpücük ısıtırmış ancak.
Günaha sokacak beni
Deli!
5. Gün
Çık aklımdan çık,
Ben oruçluyum bugün
Normal insan gibi yemeli, içmeliyim!
Rüzgara tuz ekmek bozar orucu.
Deli mi ne!
6. Gün
Çık aklımdan diyorum
Yemekten sonra biraz,
Tatlı yanlarından içelim diyor zamanın.
Dudakları yanacak haberi yok.
7. Gün : Uyanış
Bütün platonik aşklar,
güzel şarkılar yüzünden!
Çanakkale, İlkbahar
20 Mart 2015 Cuma
NANA
Skanden mendra, iri xoloşen mendra vore nana!
Dido ora iqven, tsaşa tomalepe muşi, ar ophutheşen mendra vore. Khata qini ixis na bgorup e ophuteşa.
Atzi xolo qini gemadven, ğalis çxomis na govotxozuthit ndğalepe gomaşinaşi. Ğali, mevaşkvi khala doskidu-yi var miçkin?
E ğali, berobaşi ndğalepe steri xomun iya, izmocepes madziren. Çhitha çhitha, berobaşi ndğalepe ti mixomun. Akonaşi tzkhari varen.
İri xolo xomun, mcveşen doskaderi. İri xolo do, ar mutxa var xomun : Okhomadu.
Ğalişi tzkari gyukhordas eşo irden, irden do irden, ophuthe çkimişi rakhanepes, tsaşa tomalepeşen çkar ginzhe, khapulaten rakhanis işamiğuthu ntxirişen çkar monkha, irden do irden, soti var inthren!
Kiana irki na zhira sva var ren letha skani, korba odzğa sva ren zophonan. Dido uçkinan!
Letha çkimi, nana çkimişi letha ren. Nana çkimişi şuri, şura na gulun letha ren çkimi. Korba ozğu mutu var ren.
Skidalaşa ilaviğorert aşo do. gomoçkhondunan iri xolo.
Nanaşen mendra çkarti soti var voret!
Ar dergis dololaps ar mşkeri do ekonaşi irden, irden, dergis var inthren. İrki orapes eşo matzonenan. Dergik mizdipan şkalepes, dergi okhophthaxat, çkva lethapes, çkva tzkharepeten virdat minonan.
Vimendranat eşo virdert ya matzonenan. Yalis eşo çkva didi matzonenan ti çkini.
Guri okhomaduten yipşethaşa, virdet matzonenan.
Ukhule ukhule, tomapes mtviri memaxolan eşo mevagnert, letha do dergiten pskidurt iya. Sotxaşa vidit e letha do e dergis na yepzdit entepe mophalunan, çkva ti mutu var.
Virdert matzonan eşo, gurepe çkinis uzdips ar mutxanik, okhomaduk!
Virdat eşo çkar yemapşenan mickhinan phodiyape. Okhovobğapt do okhovobğapt. İri xolo çkar dido maqvenan, irkineri ndğaşen. Dulyape vikipt na gençareli, mutxa dulya miğunan ekolan mutxanepeten yemapşenan matzonenan phodiya
.
Virdat eşo ckhar dido mutxanepe vigurapt, çkar dido mickhinan irkineri ndğaşen. İri xolo komiçkinan virdat eşo. Vigurapt, govulurt, bziropt, vikhitxupt, phqoropt.
Ar mutxa gomoçkondunan. Ar var jur mutxa. Vibadert do bğururt!
Çkinkhala çkinişen gale mutxanepe ti ğurun; nena, xoma, iris na vumpulupt do xvala çkhin na miçkinan mutxanepe. Virdart eşo gomdunurt, xvala dopskidurt. Berobaşen vimendranat ekhos xvala khocepe dopskidurt.
Toli okhvaşe domoskidunan, phodiyape yepşeri vorthat tina. Nanaşi phodiyas gilapxedit dğalepeşa toli domiskidunan.
Xvala na çkin virderthit, xvala xvala matzonethesşi ti çkini, xvala var pqoperet atzi mevagnert. Dergik var mizdiptherenan şkapes, çkin doloxeşen gepçaptheret do nana çikişi gurişi çvinis ti unusiminu, vimthertheret berobaşen.
Okhomadu yepşeri phodiyapeten, iri xoloşen mendra vorthatşi, guri çkinis, okhomadupeşen okhogzeri daçxiri nadvaşi gomaşinenan, mevagnert.
Yano ren ti do; nana ren gurişi siçxvapeşi mçhvima, ixi.
Çkva ti mutu var!
16 Mart 2015 Pazartesi
Uyuyan Şehir
Kuşlarım ağarıyor ağlamaktan,
salkım saçak gökyüzü devrilirken üstüme;
sularında eriyen bir şehrin
parmağını ısırıyorum.
Karış karış kaybolduğum ey şehir!
Üstüne büyük geliyor gökyüzü
ve memenden akan süt
onca gemilerin geçtiği
soluğumu ıslatıyor geceleri!
Işıklarında yanıyorsun
üstünden inen kalkan kuş taklidi çelikler
saçların ağarıyor,
kuşlarım gibi
kimse bunun farkında değil!
Ben oturmuş bir köşede
yastıklarımı bilerken
karanlık bir liman saplanıyor
göğsündeki yaraya
ağlama dur ağlama
bitmedi daha!
Kırık parmaklarından kan sızıyor
üzerinden geçiyor her gün binlercesi
şakakların unutkan
görmüyorsun acılarını
koşturduğun öpücük yalan
aslolan memelerinden akan kan!
Adı kitaplara tarih olmuş
artık uyan!
salkım saçak gökyüzü devrilirken üstüme;
sularında eriyen bir şehrin
parmağını ısırıyorum.
Karış karış kaybolduğum ey şehir!
Üstüne büyük geliyor gökyüzü
ve memenden akan süt
onca gemilerin geçtiği
soluğumu ıslatıyor geceleri!
Işıklarında yanıyorsun
üstünden inen kalkan kuş taklidi çelikler
saçların ağarıyor,
kuşlarım gibi
kimse bunun farkında değil!
Ben oturmuş bir köşede
yastıklarımı bilerken
karanlık bir liman saplanıyor
göğsündeki yaraya
ağlama dur ağlama
bitmedi daha!
Kırık parmaklarından kan sızıyor
üzerinden geçiyor her gün binlercesi
şakakların unutkan
görmüyorsun acılarını
koşturduğun öpücük yalan
aslolan memelerinden akan kan!
Adı kitaplara tarih olmuş
artık uyan!
13 Mart 2015 Cuma
Özlemi Anlatmak
Uzaktın; niye yanmayacaktım
Sustum; sustuğumda gülüyordun
Ağlar mıydın?
Kör oldum seni görmeye
Lâl oldum seni seviyorum demeye
ve topalken sana gelmeye
Gelmeyecek miydin?
Nasıl anlatılır bu özlem
Nereye koymalı hangi kelimeyi
Hangi yağmur vurmalı
yüreğimin kuraklığını;
yağmayacak mıydın?
Hangi kelimeyle özler bir Eskimo güneşi
Ne mırıldanır bir damla yağmur için çölde kum tanesi
Dört mevsimi olan bir ülkedeyim
Kelime yok burada özlemi anlatmaya!
Gelsen şimdi; sana dokunmaya elim mi var?
Ne desem biraz eksik...
Ağlasam, kaldı mı gözyaşlarım
Aç mıyım, çıplak mıyım?
Özleminle ört beni!
11 Mart 2015 Çarşamba
Sahibim Hayat: Bir Ağustos Böceği Şarkısı
Bir sokak kedisiyle birlikte, onun yatağında uyuyup uyanmış, kendini suçlu hisseden kirli bir ihtiyardır hayat.
Ağaran kirli saçlarında, sahip olduğu insanın sırlarını taşır ve başka bir insanın sırlarına doğru yol alarak sessizce ellerimden uzaklaşır.
Benim sahibim hayat, bir sokak kedisine sığınmış, yalnız ve çaresiz, uzak bir sokak lambasının ışığıyla ısınmaya çalışırken, ben tüm dünyanın merkezinde sanıyorum kendimi. Bir deprem gibiyim diyorum; şiddetimle şehirleri yıkabilirim.
Bir sokak kedisi beni dikkatle izleyip gülüyor, dişlerinde yastık izi..
Ben uzayıp giden aynamda, boyumdan büyük şiirler döşenirken, sahibim hayat; bir sokak kedisinin sıcaklığına muhtaç.
Sahip olduğum hayat, ellerimde. Her sabah uyandığım dünyamda kum saatim, güneşimin gölgesi.. Her sabah aynı güne uyanıp bir ömür bitirebilen bir canlı türüyüm. Yıllarca bir karıncanın ağustos böceğinden daha çalışkan olmasını örnek bir davranış kabul eden bir neslin çocuğuyum. Hiç kimse söylemedi bana, kimi türleri için 17 yıl toprak altında kalıp yeryüzüne çıktıktan sonra sadece üç hafta ömürleri olduğunu. Yani yıllarca toprak altında bekledikten sonra, türünün devamı için yaşayabileceği sadece üç hafta. Bence en güzel şarkıları söylemeyi hak ediyor kendileri.
Karıncaya gelince, benim karıncanın çalışmasını aşağılamak gibi bir kaygım ve çabam yok. Sadece ağustos böceği gibi, evrenin değişik yerlerinde değişik zaman ölçümlerine, boyutlarına göre, evrenin ömrüne kıyasla üç hafta bile sayılmayacak bir süredir yeryüzünde yaşayan insanın, bunun milyarda, katrilyonda biri kadar bir zamanda yeryüzüne gelen benim, yaşamaktan ne anladığım, yaşamaktan ne kadar çok korktuğum.
Sahibim hayat mı, ben mi hayatın sahibiyim? Kendimi ağustos böceği sanırken, karınca gibi çalışıp ölüp gitmeyi öğrenmişim. Kendi türümüze, aslında kâinatın ve zamanın sahibi olduğumuzu öğretip birer karıncaya benzetiyoruz.
Bir çığlık bu, dinleyin beni, ağustos böceğiyim ben. Karınca olmamı gerektirecek kadar kalmayacağım zamanda.
Sahibimiz hayat, bir kedinin koynunda pireleniyor, üşüyor geceleri.
Çaresiz geçiyoruz zamandan. Söylemeye utandığımız şarkılar susuyor..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
SEKİZ SATIR (Şiir)
Birinci satırı daha şimdiden harcadım. Günbatımına benzeyen gözleriyle çocuklar, Farkında olmadan herkesin unuttuğu bir antik Roma şa...
-
Şimdi Uzaklardasın Şimdi uzaklardasın ve bir gölge kırılıyor göğsümde bir donanma ağır aksak ve soğuk yüzlerce bomba, binlerce mermi, he...
-
Uzaktın; n iye yanmayacaktım Sustum; s ustuğumda gülüyordun Ağlar mıydın? Kör oldum s eni görmeye Lâl oldum s eni seviyorum demeye ve top...
-
Gibi Kimden ayrı, kimden öte, boğuluyorum gözlerinde, Nem mi, kan mı, yanaklarımdan ellerime, sanki sıcak Sanki oluk oluk gözyaşı, san...